İsrail'in siyasi gündeminde sıcak gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Başbakan Benjamin Netanyahu, yıllardır süren yolsuzluk davasında kendisini savunurken, mahkemede verdiği çarpıcı cevaplarla dikkat çekti. Netanyahu, çapraz sorgu sırasında mahkeme heyetine 1,788 kez “Hatırlamıyorum” diye yanıt verdi. Bu durum, sadece yargı sürecinin seyrini etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda kamuoyunun da dikkatini yoğun bir şekilde üzerine çekti.
Netanyahu’nun yargılanma süreci, 2019 yılında başlamıştı. Yolsuzluk, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yüz yüze kalan Netanyahu, İsrail'in tarihindeki en uzun süren siyasi yolsuzluk davasında sanık konumunda. Mahkeme süreci, birçok kez Medya'nın gündeminde yer aldı ve vatandaşlar açısından büyük bir ilgiyle takip edildi. Başbakan olarak 1996'dan itibaren birçok kez hükümetin yöneticisi olan Netanyahu'nun, bu süreçte esnek tavırları veya cevapları hakkında elinde ne tür delillerin olduğu ise hala muğlak.
Mahkeme sürecinde Netanyahu, muhalefet partilerinin ve savcılığın sıkı bir sorgusuyla karşı karşıya kaldı. Savcılar, Netanyahu'nun iş yapış biçimlerini, özel ilişkilere dair iddialarını ve devlet kaynaklarının kötüye kullanıldığına dair delilleri incelemek üzere sorular yöneltti. Ancak Netanyahu'nun sorguda verdiği en dikkat çekici yanıt, “Hatırlamıyorum” oldu. Bu yanıtının sayısının 1,788’e ulaşması, hem mahkeme heyeti hem de izleyiciler açısından oldukça şaşırtıcı bir durum yaratırken, kamuoyunda çeşitli tartışmalara yol açtı. İnsanlar, bu kadar yüksek bir “Hatırlamıyorum” yanıtı verme oranının, bir siyasi liderin güvenilirliği açısından ne anlama geldiği üzerine sorular sormaya başladılar.
Birçok kişi, Netanyahu'nun bu stratejisinin, belirsizlik yaratarak kamuoyunu etkileme çabası olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini sorguluyor. Özellikle son zamanlarda yolsuzlukla mücadele eden ve devleti yeniden yapılandırma çabası içinde olan İsrail toplumunda bu durum, güven krizine neden olabileceği endişeleriyle gündemden düşmüyor.
Netanyahu’nun, “Hatırlamıyorum” demesi, yalnızca kişisel bir savunma mekanizması değil, aynı zamanda geniş bir kitleyi etkileyen bir strateji olarak öne çıkıyor. Çoğu uzman, bu durumda Ham Oylama'nın adalet üzerinde etkisinin altını çizerken, özellikle Netanyahu'nun yanıtlarının mahkeme ortamında nasıl bir algı oluşturacağı üzerinde derinlemesine düşünülmesi gerektiğini vurguluyor. Gelecekte bu soruşturmaların nasıl bir sonuç doğuracağı ise merak konusu olmaya devam ediyor.
Sonuç olarak, Netanyahu’nun mahkemedeki durumu; yargı süreci, demokrasi ve hesap verebilirlik açısından sembolik bir ilustrasyon haline gelmiş durumda. Şu an için Netanyahu'ya karşı yönelen kamu ilgisi, sadece mahkeme sürecinin gidişatıyla kısıtlı kalmayıp, aynı zamanda, hükûmetin şeffaflığı, vatandaşların güven algısı ve politik sistemin işleyişi üzerine geniş tartışmaları da beraberinde getiriyor. Neticede, Netanyahu’nun "Hatırlamıyorum" yanıtları, sadece bireysel bir savunma değil, aynı zamanda İsrail demokrasisinin ne kadar sağlam veya kırılgan olduğuna dair soruları gündeme getiriyor.