15 Temmuz 2016 tarihi, Türk milleti için hem bir direniş hem de bir acının tarihi olarak anılmaktadır. O gece, FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında, vatansever birçok insan hayatını kaybetmiş, kahramanlık örnekleri sergileyerek sokaklara dökülmüştür. İşte bu kahramanlardan biri de, düğün hazırlığı yapan genç bir adam olan Yunus Uğur'dur. Kendi düğününden bir süre önce, vatanına olan sevgisini cesaretle göstererek şehit düşen Yunus Uğur’un hikayesi, sadece bir kayıptan ibaret değil; aynı zamanda cesaret, fedakarlık ve vatan sevgisi üzerine bir destandır.
Yunus Uğur, 1987 yılında Trabzon'un Sürmene ilçesinde dünyaya geldi. Ailesinin en küçük çocuğu olan Yunus, çocukluğundan beri vatanına bağlı bir genç olarak yetişti. Ailesinin değerleriyle büyüyen Yunus, eğitim hayatının ardından kendi işini kurarak hayatına yeni bir yön verdi. Seslendirdiği müzikler ve hayat dolu kişiliği ile çevresi tarafından sevilen bir insan haline geldi.
2016 yılının yaz aylarında, hayatının aşkı ile nişanlanmıştı. Düğün hazırlıkları tüm hızıyla sürüyordu. Gelinliği seçmek, mekan ayarlamak ve davetiyeleri hazırlamak gibi birçok detayla ilgileniyordu. Ailesi ve dostları, onun düğününü görmeyi sabırsızlıkla bekliyordu. Ne yazık ki, ülke tarihinin en karanlık gecelerinden birinde, o düğün hayallerinin arasında, bir kahramanlık hikayesi yazmaya karar verdi. 15 Temmuz gecesi, darbecilere karşı durarak, özgürlüğü ve bağımsızlığı savunmak için sokaklara döküldü.
15 Temmuz gecesi, Türkiye’de her noktada bir karanlık sona erdirmek için mücadele eden milletten oluşan bir kahraman ordusu vardı. Yunus Uğur da bu ordunun bir parçası olarak, darbe girişimine karşı mücadele edenlerin arasındaydı. Ailesi ona, düğün öncesi bir sonuç beklemeden, bu mücadeleye katılmasını istemiyordu. Ancak kendi inancı ve vatan sevgisi, onun kararını çoktan almıştı. O gece, kahramanların yazdığı destanda yer almak için arkadaşlarıyla birlikte sokaklara döküldü.
Darbeye karşı direniş, tüm Türkiye’de olduğu gibi Trabzon’da da yoğun bir şekilde hissediliyordu. Uğur, arkadaşlarıyla birlikte, sokaktaki insanları organize etti, darbecilere karşı direniş mücadelesinin bir simgesi haline geldi. İçinde bulunduğu koşullar oldukça zorlayıcıydı, fakat o tüm gücünü toplayarak direnişin bir parçası oldu. Maalesef, o kahramanlık mücadelesinde ne yazık ki şehit düştü ve bu ülkede özgürlüğün simgesi haline geldi. Onun mücadelesi, sadece kendisi için değil, tüm Türk halkı için bir ilham kaynağı oldu.
Yunus Uğur’un anısı, 15 Temmuz’un yıldönümlerinde gerçekleştirilen anma etkinliklerinde yaşatılmakta. Şehidin ailesi, sevdikleri ve arkadaşları, her sene onun anısını yaşatmak için bir araya geliyor, vatanın ve bağımsızlığın önemini bir kez daha hatırlatıyor. Yunus’un hayatı, kişisel bir kaybın ötesinde, halkın birlik ve beraberlik içinde nasıl bir araya gelebileceğinin bir göstergesi oldu. Onun cesareti, düğün hayalleri olduğu halde vatanı için mücadele edenlerin bir simgesi olarak, Türk milletinin kalbinde sonsuza kadar yaşayacak.
Yunus Uğur, sadece bir şehit değil; aynı zamanda hayatı boyunca örnek olacak bir karaktere ve kalbe sahip bir insandı. Göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir anı bıraktı arkasında. Her onurlu adam gibi, o da düğün hazırlıklarıyla dolu bir yaşam istemişti. Ancak meydana gelen darbe girişimi, onun ve binlerce insanın hayatını sonsuza dek değiştirdi. Şehit olmasının ardından geride bıraktığı boşluğu en derin duygularla hissetmekteyiz. Unutulmamalıdır ki; onun hikayesi, Türk milletinin fedakarlık ve kahramanlıkla dolu tarihine bir hatıra olarak ölümsüzleşmiştir.